Cartographero Coğrafya Terimleri Sözlüğü
Coğrafya ile ilgili terimler günlük hayatta karşımıza sık sık çıkar ve hepsinin anlamını aklımızda tutmak zorlayabilir. Carographero olarak harita teimleri ve diğer alanlardaki kelimeleri açıklayan bir coğrafya terimleri sözlüğü hazırladık.
İşte A'dan Z'ye kadar öğrenenileceğiniz coğrafya terimleri:
A
Açısal çözünürlük: Uydu ya da radar görüntülerinde açısal netlik düzeyi.
Aglomerasyon: Nüfusun belli bir merkezde yoğunlaşması.
Akarsu: Yeryüzünde bir yatak boyunca akan doğal su kütlesi.
Alüvyon: Akarsuların taşıyıp biriktirdiği verimli toprak.
Antiklinal: Kıvrımlı arazilerde yükselmiş, dışa doğru kıvrılmış yapılar.
Arz: Yer kürenin karasal kısmı.
Aşınım: Yüzey şekillerinin dış kuvvetlerle yıpranması süreci.
Atlas: Haritaların sistemli bir şekilde bir araya getirildiği kitap.
Ayrışma: Kayaçların fiziksel ve kimyasal etkilerle parçalanması süreci.
Ayrışma zonu: Toprak ve kayaçların bozulduğu tabaka.
B
Baraj: Akarsuyun önüne set çekilerek oluşturulan yapay gölet.
Basınç: Havanın yeryüzüne uyguladığı ağırlık.
Beşeri coğrafya: İnsan faaliyetlerinin coğrafi etkilerini inceleyen dal.
Biyom: Benzer iklim koşullarına sahip ekosistemlerin bütünü.
Bitki örtüsü: Belirli bir alandaki doğal bitki topluluğu.
Blok diyagram: Yüzey şekillerini üç boyutlu gösteren çizim.
Boylam: Dünya üzerindeki meridyen çizgileri.
Buzul: Sürekli olarak kar birikimiyle oluşmuş büyük buz kütlesi.
Büyük ölçekli harita: Detayların daha net gösterildiği haritalar.
C
Cephe yağışları: Sıcak ve soğuk hava kütlelerinin karşılaşması sonucu oluşur.
Cevher: Yer kabuğunda ekonomik değeri olan mineral içerikli kayaç.
Cıva barometresi: Hava basıncını ölçmek için kullanılan alet.
Coğrafi koordinat: Enlem ve boylam değerleriyle bir yerin konumu.
Coriolis etkisi: Dünya’nın dönüşüne bağlı olarak hareketin sapması.
Cüruf: Volkanik patlamalarda püsküren, soğuyarak katılaşan madde.
Ç
Çekim merkezi: Göç, ticaret veya ulaşım açısından cazibe oluşturan yer.
Çevre: Canlıların yaşam alanını oluşturan doğal ve beşeri unsurlar bütünü.
Çevre haritası: Bir bölgedeki doğal kaynaklar ve çevresel riskleri gösteren harita türü.
Çevresel etki değerlendirmesi: Bir faaliyet öncesi çevreye olan etkilerin analizi.
Çizgi ölçek: Harita üzerindeki mesafeyi göstermek için kullanılan ölçek çizgisi.
Çizgisel yerleşme: Akarsu, yol gibi doğrusal unsurlar boyunca oluşan yerleşme şekli.
Çöl: Yağışın çok az olduğu, bitki örtüsünün seyrek olduğu kurak alan.
Çölleşme: Verimli arazilerin çöl niteliği kazanması süreci.
Çöküntü alanı: Yer kabuğunun çeşitli nedenlerle çökmüş kesimi.
Çözülme: Kayaçların fiziksel veya kimyasal yolla ayrışması süreci.
D
Dağ sırası: Birbiriyle bağlantılı dağlardan oluşan sistem.
Dağılma haritası: Belirli verilerin alansal dağılımını gösteren harita türü.
Delta: Akarsuların denize döküldüğü yerde oluşturduğu birikim şekli.
Deniz seviyesi: Deniz yüzeyinin ortalama yüksekliği, yükseklik ölçümünde referans alınır.
Deprem: Yer kabuğundaki ani enerji boşalması sonucu oluşan sarsıntı.
Dikey eksen: Harita ya da diyagramlarda yükseklik gösteren eksen.
Doğal afet: İnsan kontrolü dışında gelişen yıkıcı doğa olayları.
Dönence: Güneş ışınlarının dik geldiği en kuzey ve en güney sınırlar.
Durgun su: Akıntısı olmayan göl, gölet gibi su birikintileri.
Dış kuvvetler: Yer şekillerini şekillendiren su, rüzgâr, buzul vb. etkiler.
E
Eğim haritası: Arazinin eğim derecelerini gösteren tematik harita türü.
Ekinoks: Gece ve gündüz sürelerinin eşit olduğu dönem.
Ekosistem: Canlılar ve yaşadıkları çevre arasındaki karşılıklı ilişkiler sistemi.
Ekspansiyon: Yerleşme ya da faaliyetlerin bir merkezden çevreye doğru yayılması.
Ekstrem iklim: Sıcaklık ve yağış açısından olağandışı uç değerler gösteren iklim.
Endemik tür: Sadece belirli bir coğrafi bölgede yaşayan canlı türü.
Enlem: Ekvatora olan uzaklığı dereceyle ifade eden konum ölçüsü.
Epijenetik vadi: Yüzeyde oluşmuş ama tabandaki farklı yapılar üzerinden akan vadi türü.
Erime noktası: Katı haldeki bir maddenin sıvı hale geçtiği sıcaklıktır.
Erozyon: Toprağın su, rüzgâr veya buzla aşınıp taşınması süreci.
F
Fauna: Belirli bir bölgedeki hayvan topluluğu.
Fay hattı: Yer kabuğundaki kırık hatları boyunca oluşan gerilim bölgeleri.
Faylanma: Yer kabuğundaki kayaçların kırılarak yer değiştirmesi.
Fiziki harita: Yeryüzü şekillerini yükseklik farklarıyla gösteren harita türü.
Fiyord: Buzul vadilerinin denizle dolması sonucu oluşan girintili koy.
Flora: Belirli bir bölgedeki doğal bitki örtüsü topluluğu.
Formasyon: Belirli özelliklere sahip kayaç katman grubu.
Fosil: Geçmişte yaşamış organizmaların taşlaşmış kalıntısı.
Frekans haritası: Belirli bir olayın ne sıklıkta gerçekleştiğini gösteren harita.
Föhn rüzgarı: Dağ yamaçlarından inen kuru ve sıcak rüzgâr.
G
Geoit: Dünya’nın kutuplardan basık, ekvatordan şişkin gerçek şekli.
Geomorfoloji: Yer şekillerini inceleyen coğrafya alt dalı.
Gelişmişlik haritası: Bölgelerin sosyoekonomik durumlarını karşılaştıran haritalar.
Göl: Karalar üzerindeki doğal ya da yapay su birikintisi.
Göllenme: Yağışların buharlaşmadan yüzeyde birikmesi olayı.
Gözlem istasyonu: Meteorolojik verilerin toplandığı sabit alan.
GPS: Küresel konum belirleme sistemi.
Graben: İki fay hattı arasında çökerek oluşmuş alçak alan.
Görsel analiz: Uydu görüntüleri ve hava fotoğraflarının değerlendirilmesi.
Güneşlenme süresi: Bir bölgenin gün içinde doğrudan güneş aldığı süre.
H
Harita: Yeryüzünün kuşbakışı görünümünün belirli bir ölçekle çizilmiş temsili.
Haritacılık: Harita üretimiyle ilgili teknik ve bilimsel süreçlerin tamamı.
Hava kütlesi: Belirli sıcaklık ve nem özellikleri taşıyan büyük hava hacmi.
Havza: Akarsuların sularını topladığı geniş alan.
Heyelan: Toprağın yerçekimiyle kayarak yer değiştirmesi olayı.
Hidroloji: Su kaynaklarının fiziksel özelliklerini ve dağılımını inceleyen bilim dalı.
Hidrografya: Deniz, göl ve akarsularla ilgilenen coğrafya dalı.
Hipsografik eğri: Yeryüzü yüksekliklerini gösteren izohips eğrileri.
Horizon: Toprak katmanlarının yatay dizilimi.
Humus: Toprağın verimliliğini sağlayan organik madde.
I
Irmak: Debisi yüksek, geniş akış yatağına sahip büyük akarsu.
Ilıman iklim: Ne çok sıcak ne çok soğuk olan, orta kuşakta görülen iklim tipi.
Ilıman okyanus iklimi: Yıl boyunca yağış alan, ılıman sıcaklıkta deniz etkili iklim.
Isı adası: Şehir merkezlerinin çevresine göre daha sıcak olmasına verilen ad.
Isı eşitsizliği: Yeryüzünde farklı bölgelerin farklı sıcaklıklara sahip olması.
Isı farkı: Gece-gündüz veya yaz-kış arasında yaşanan sıcaklık değişimi.
Isı transferi: Atmosferde ısının yer değiştirmesi (radyasyon, konveksiyon, iletim).
Işık kirliliği: Doğal gece karanlığının yapay ışıklarla bozulması.
Işınım: Güneş enerjisinin dalgalar halinde yeryüzüne ulaşması.
Islak alanlar: Sulak, bataklık veya sulu toprak alanları.
İ
İç kuvvetler: Yerkabuğunun içinden kaynaklanan dağ oluşumu, volkanizma gibi kuvvetler.
İç püskürük kayaç: Magmanın yer kabuğunun içinde soğumasıyla oluşan kayaç türü.
İklim: Uzun yıllar boyunca gözlenen ortalama hava koşulları.
İz düşüm alanı: Bir arazinin harita düzlemine dik olarak yansıtılmış alanı.
İzobar: Aynı basınç değerine sahip noktaları birleştiren harita çizgileri.
İzohips: Aynı yükseltideki noktaları birleştiren eğriler.
İzohyet: Eşit yağış alan noktaları birleştiren eğriler.
İzoterm: Aynı sıcaklık değerine sahip noktaları birleştiren çizgi.
İzotermal kuşak: Aynı ortalama sıcaklığa sahip bölgeleri içeren coğrafi kuşak.
İzotop harita: Aynı değere sahip alanları renk veya çizgilerle gösteren tematik harita.
J
Jeodezi: Yerkürenin şeklini ve boyutlarını matematiksel olarak inceleyen bilim.
Jeodinamik: Yer kabuğundaki yapısal hareketleri açıklayan bilim dalı.
Jeoloji: Yer kabuğunun yapısını, bileşimini ve geçmişini inceleyen bilim dalı.
Jeolojik zaman: Dünyanın tarihini dönemlere ayıran kronolojik sistem.
Jeomanyetik alan: Dünya'nın manyetik alanı.
Jeomorfoloji: Yeryüzü şekillerinin oluşumunu ve gelişimini inceler.
Jeopolitik: Coğrafi unsurların siyasi güç üzerindeki etkisini inceleyen alan.
Jeosfer: Dünya'nın katmanlarından oluşan fiziksel küre.
Jeoistatistik: Coğrafi verilerin istatistiksel analizi.
K
Karst: Kireçtaşı gibi çözünebilen kayaçların kimyasal çözünmesiyle oluşan yer şekilleri.
Karstik ova: Karstik süreçlerle oluşmuş, geniş tabanlı düzlük.
Kayaç: Yer kabuğunu oluşturan katı mineral toplulukları.
Kıyı oku: Dalga ve akıntılarla taşınan kumların bir koyun önünde birikerek oluşturduğu şekil.
Kıyı seti: Deniz seviyesinin alçalmasıyla kıyıda kalan eski kıyı çizgileri.
Kıyı tipi: Kıyının şekline göre sınıflandırılan coğrafi yapı (ria, dalmaçya, fiyord vb.).
Klimatoloji: İklim olaylarını ve dağılışını inceleyen coğrafya alt dalı.
Kuvaterner: Jeolojik zaman ölçeğinde en yeni zaman dilimi.
Kuzey Yarımküre: Ekvator’un kuzeyinde kalan yeryüzü yarısı.
Küresel ısınma: Atmosferdeki sera gazlarının artışıyla yeryüzü sıcaklıklarının yükselmesi.
L
Lahar: Volkanik patlamalar sırasında oluşan çamur akıntısı.
Landsat: Dünya gözlemi yapan ABD uydularının genel adı.
Litosfer: Yerkabuğu ile üst mantonun katı kısmını içeren tabaka.
Lodostan: Türkiye’de batıdan esen ılık ve nemli rüzgâr.
Lokal rüzgâr: Belirli küçük alanlarda etkili olan kısa süreli rüzgârlar.
Loş vadisi: Güneş ışığını az alan, sık bitki örtüsüne sahip vadiler.
Luvisol: Kil birikimi gösteren, verimli toprak türü.
Lütfi harita: Detaydan uzak, sadeleştirilmiş temsili haritalar.
Lüks harita: Estetik amaçla, dekoratif olarak tasarlanmış özel baskılı harita.
Lütesyum: Periyodik tabloda nadir toprak elementleri arasında yer alan, gümüşümsü beyaz renkte bir metal element
M
Magnetik kuzey: Pusulanın iğnesinin yöneldiği manyetik alan noktası.
Magmatik kayaç: Magmanın soğuması ve katılaşmasıyla oluşan kayaç türü.
Manzara haritası: Görsel olarak arazinin topoğrafik görünümünü betimleyen harita.
Matematik konum: Enlem ve boylamlara göre belirlenen konum.
Mekânsal analiz: Coğrafi verilerin konum temelinde karşılaştırılması.
Meridyen: Kutup noktalarını birleştiren hayali çizgiler.
Meteoroloji: Kısa süreli atmosfer olaylarını inceleyen bilim dalı.
Mikroklima: Küçük bir alanda oluşan özel iklim koşulları.
Moraine: Buzulların taşıyıp biriktirdiği kaya ve toprak malzemesi.
Mutlak konum: Bir yerin matematiksel koordinatlarla (enlem-boylam) belirlenmiş konumu.
N
Nadas: Toprağın bir yıl ekilmeden bırakılarak dinlendirilmesi yöntemi.
Nehir: Geniş yatakta akan sürekli su akıntısı.
Nem: Havada bulunan su buharı miktarı.
Nemlilik haritası: Havadaki bağıl nemin coğrafi dağılışını gösteren harita türü.
Neo coğrafya: Modern teknolojilerle (örneğin, GIS) yapılan coğrafi analizlerin bütünü.
Net radyasyon: Gelen ve yansıyan ışınım farkı; yüzeye ulaşan enerji miktarını gösterir.
Nikel: Jeokimyasal elementlerden biri, genellikle magmatik kayaçlarda bulunur.
Nispi yükseklik: Bir noktanın çevresine göre olan yüksekliği.
Nitel veri: Sayısal olmayan, tanımlayıcı coğrafi verileri.
Nüfus yoğunluğu: Birim alana düşen insan sayısını ifade eder.
O
Obruk: Karstik bölgelerde yer altı boşluklarının çökmesiyle oluşan derin çukurlar.
Ocak haritası: Doğal kaynakların (örneğin madenler) çıkarıldığı alanları gösteren harita türü.
Orman sınırı: Belirli yükseklikten sonra ağaçların yetişemediği limit çizgisi.
Orografik yağış: Yükselen hava kütlesinin dağ yamacında soğuyarak yağış bırakması.
Ovalık: Geniş ve düz kara yüzeyi.
Ova: Akarsuların biriktirme yoluyla oluşturduğu düz ve verimli kara parçası.
Ozon tabakası: Güneşten gelen zararlı UV ışınlarını filtreleyen atmosfer tabakası.
Orta kuşak: 30°–60° enlemleri arasında kalan, ılıman iklimlerin görüldüğü kuşaktır.
Ortalama sıcaklık haritası: Belirli bir zaman diliminde ortalama sıcaklıkların coğrafi dağılımını gösterir.
Ö
Öklidyen mesafe: İki nokta arasındaki doğrusal (en kısa) uzaklıktır.
Ölçeksiz harita: Mesafe ölçümü yapılamayan, genellikle sembolik haritalar.
Ölçek: Haritadaki uzunlukların gerçekteki karşılığını ifade eden oran.
Örtü haritası: Belirli bir örtü (örneğin: bitki, kar, arazi kullanımı) tipinin dağılımını gösteren harita.
Ötrofikasyon: Su kaynaklarında aşırı besin birikimi sonucu canlı yaşamının olumsuz etkilenmesi.
Ön cephe: Sıcak ve soğuk hava kütlelerinin karşılaştığı sınır bölgesi.
Öz ısı: Maddenin birim kütlesinin sıcaklığını 1°C artırmak için gereken enerji miktarı.
Özgün kayaç: Sadece belli bir bölgede yaygın olan özel jeolojik yapı.
Özellik çıkarımı: Uydu görüntülerinden belirli nesne ya da alanların tespit edilmesi işlemi.
Özellik haritası: Sadece bir coğrafi özelliği vurgulayan haritalar (örneğin: tarım, nüfus).
P
Paralel: Ekvatora paralel uzanan, enlem belirlemeye yarayan hayali çizgiler.
Peneplen: Aşınma sonucu oluşmuş, neredeyse tamamen düzleşmiş arazi.
Peribacası: Volkanik tüflerin rüzgar ve suyla aşındırılmasıyla oluşan doğal şekiller.
Peyzaj: Doğal ve beşeri unsurların oluşturduğu görsel çevre.
Plato: Çevresine göre yüksek ve düz geniş kara parçaları.
Plütonik kayaç: Magmanın yer kabuğunda derinlerde soğumasıyla oluşan kayaçlar.
Polye: Karstik bölgelerde görülen geniş tabanlı çöküntü alanı.
Pozitif yeryüzü şekli: Yükselti oluşturan dağ, tepe, plato gibi şekiller.
Projeksiyon: Küresel yüzeyin düzlem üzerine aktarılma yöntemi.
Pusula: Yön tayininde kullanılan, manyetik kuzeyi gösteren alet.
R
Radyoaktif tarih belirleme: Fosil ya da kayaçların yaşını belirlemek için kullanılan yöntem.
Rasat istasyonu: Meteorolojik gözlemlerin yapıldığı sabit ölçüm noktası.
Ria tipi kıyı: Eski akarsu vadilerinin sular altında kalarak oluşturduğu girintili kıyı şekli.
Rift vadisi: Litosferin iki yana açılmasıyla oluşan çöküntü vadisi.
Rölyef: Yeryüzündeki şekillerin tümüne verilen isim.
Rölyef haritası: Yükselti ve çukurlukları gösteren harita türü.
Rota: Belirli bir başlangıç ve varış noktası arasındaki izlenen yol.
Rüzgar: Havanın yüksek basınçtan alçak basınca doğru yatay hareketi.
Rüzgar aşındırması: Rüzgarın taşıdığı kum ve tozlarla yüzeyi aşındırması süreci.
Rüzgar gülü: Rüzgarın yönünü ve sıklığını gösteren diyagram türü.
S
Saha çalışması: Coğrafi verilerin doğrudan araziden toplanması süreci.
Saros: Rüzgarların sebep olduğu girdap benzeri yerel hava hareketi.
Sera etkisi: Atmosferin ısıyı tutarak yeryüzünü ısıtma mekanizması.
Sert kayaç: Dış etkenlere karşı dayanıklı olan, genellikle magmatik kökenli kayaçlar.
Sıcaklık: Havanın termal enerjisinin derecesi.
Sıcaklık haritası: Belirli bir zaman diliminde sıcaklık dağılımını gösteren harita.
Silindir projeksiyon: Ekvator çevresinde daha doğru sonuçlar veren harita çizim yöntemi.
Sirk: Buzul aşındırmasıyla oluşan yuvarlak çanak biçimli çöküntüdür.
Step: Orta kuşakta görülen, yazları kurak, kısa otlarla kaplı doğal bitki örtüsü.
Subtropikal kuşak: 20–40° enlemleri arasında kalan, genellikle sıcak ve yarı kurak iklim kuşağı.
Ş
Şelf alanı: Kıta kenarında deniz altında kalan sığ alanlar.
Şehirleşme: Kırsal nüfusun kentlere göç etmesiyle kentsel alanların genişlemesi.
Şelale: Akarsuyun yüksekten düşerek aktığı yer şekli.
Şematik harita: Karmaşık bilgilerin basitleştirilerek sunulduğu harita türü.
Şerit harita: Yol veya nehir gibi doğrusal öğeleri göstermek için yapılan haritalar.
Şiddet haritası: Deprem veya rüzgar gibi doğa olaylarının şiddetini gösteren harita.
Şimşek: Atmosferdeki elektrik boşalması sonucu oluşan ani ışık olayı.
Şist: Metamorfik kayaçlardan biri, yapraklı dokusuyla tanınır.
Şubat ortalaması: Bir bölgenin Şubat ayına ait ortalama iklim verileri.
Şuurlu toprak kullanımı: Toprağın sürdürülebilir, bilinçli ve verimli şekilde kullanılması.
T
Tabaka: Yatay ya da eğimli şekilde dizilmiş tortul kayaç birimi.
Tafoni: Kayaç yüzeyinde rüzgarla oluşan oyuklu yüzey şekli.
Taiga: Soğuk iklim kuşağında görülen iğne yapraklı orman örtüsü.
Talik vadi: Eski vadinin içinden geçen yeni vadinin oluşturduğu yapı.
Tanımsal harita: Coğrafi kavramların öğretimi amacıyla kullanılan harita türü.
Tarımsal alan haritası: Tarıma elverişli ve kullanılan alanların dağılımını gösterir.
Tektonik hareket: Yer kabuğunun kırılması, kıvrılması gibi yapısal hareketler.
Termik basınç: Sıcaklık farkına bağlı olarak oluşan hava basıncı.
Topoğrafya: Bir bölgenin yüzey şekilleri ve yükseklik farklılıklarının tümü.
Tsunami: Deprem ya da volkanik patlamalar sonucu oluşan dev deniz dalgaları.
U
Ufuk çizgisi: Gökyüzü ile yeryüzünün birleştiği hayali çizgi.
Ultraviyole ışın: Güneşten gelen, çıplak gözle görülmeyen morötesi ışınlar.
Uyar haritası: Doğal afetler veya tehlikelere karşı bilgilendirme amaçlı kullanılan haritalar.
Uydular: Yeryüzünü gözlemlemek veya iletişim kurmak amacıyla yörüngeye yerleştirilen araçlar.
Uygulamalı coğrafya: Coğrafi bilgilerin günlük yaşama ve planlamaya uygulanması.
Ulaşım haritası: Karayolu, demiryolu, hava yolu gibi ulaşım ağlarını gösteren harita.
Uluslararası saat dilimi: 15°’lik boylam aralıklarına göre belirlenen saat bölgeleri.
Uluşma havzası: Birden fazla akarsuyun birleştiği alan.
Urgan tipi yerleşme: Tarıma dayalı ve dağınık yapıdaki yerleşim tipi.
Uygulamalı haritacılık: Güncel veri toplama, analiz ve harita üretim süreçlerini kapsar.
Ü
Üçgen nirengi ağı: Yeryüzünün ölçülmesinde kullanılan sabit üçgenler sistemi.
Ülke sınırı: Bir devletin egemenlik alanını belirleyen çizgi.
Üretim haritası: Sanayi, tarım ya da enerji üretimini gösteren tematik harita.
Üst havza: Bir akarsuyun kaynak kısmına yakın olan bölgesi.
Üst katman: Toprağın bitki köklerinin yoğun bulunduğu en verimli kısmı.
Üst mantel: Yer kabuğunun altında yer alan manto tabakasının üst bölgesi.
Üst yüzey: Harita ve modellerde görünen dış kabuk veya ilk katman.
Üç boyutlu harita: Yükseltilerin gerçekçi gösterildiği kabartma haritalar.
Üst üste binmiş izohips: Çok dik yamaçların gösteriminde kullanılan iç içe geçmiş eğriler.
Üretici alan: Hammaddelerin çıkarıldığı ya da üretildiği coğrafi bölgeler.
V
Vadi: Akarsuların aşındırmasıyla oluşan uzun ve dar çöküntüler.
Vadi tipi yerleşme: Vadiler boyunca kurulan çizgisel yerleşim düzeni.
Varlık haritası: Belirli doğal ya da kültürel unsurların mekânsal varlığını gösterir.
Volkan: Magmanın yer yüzüne çıktığı yeryüzü şekli.
Volkan konisi: Volkanik püskürmelerle oluşmuş koni biçimli yükselti.
Volkanik kayaç: Lavların soğumasıyla oluşmuş dış püskürük kayaçlar.
Volkanizma: Magmanın yer kabuğundan yüzeye çıkması süreci.
Vurgulu harita: Belirli bir bölgenin öne çıkarıldığı tematik harita türü.
Viskozite: Magmanın akışkanlık derecesi.
Viyadük: Vadiler üzerinden geçen köprü.
Y
Yamaç: İki farklı yükselti arasındaki eğimli yüzey.
Yayla: Yaz aylarında hayvancılık ve serin iklim için kullanılan yüksek rakımlı düzlük.
Yer altı suları: Yerin yüzeyinin altında birikmiş tatlı su kaynakları.
Yer kabuğu: Yerkürenin en dış, katı ve ince tabakası.
Yerleşme coğrafyası: İnsan yerleşimlerinin doğa ile ilişkisini inceleyen coğrafya alt dalı.
Yer şekilleri: Dağ, ova, plato gibi yeryüzünün fiziki unsurları.
Yön: Bir yerin başka bir yere göre izlediği doğrultu.
Yükselti: Bir noktanın deniz seviyesinden olan dikey uzaklığı.
Yüzey akışı: Yağmur ya da eriyen kar sularının yer yüzeyinden akarak ilerlemesi.
Yüzey şekli haritası: Dağ, vadi, ova gibi şekillerin gösterildiği tematik harita türü.
Z
Zaman dilimi: Dünya’nın 15°’lik boylam aralıklarına göre bölünmüş saat bölgeleri.
Zelzele: Yer kabuğunda meydana gelen ani sarsıntı; deprem.
Zenginleşme zonu: Madenlerin birikim gösterdiği yer kabuğu katmanı.
Zihinsel harita: Bireyin belleğinde oluşturduğu, kişisel algıya dayalı harita.
Zikzak vadi: Akarsuların sert ve yumuşak kayaçlar arasında kıvrılarak oluşturduğu vadi tipi.
Zirve: Bir dağın ya da tepenin en yüksek noktası.
Ziyaretçi taşıma kapasitesi: Bir doğal alanın zarar görmeden kaldırabileceği maksimum ziyaretçi sayısı.
Zon: Belirli bir özelliğe göre tanımlanmış kuşak ya da bölge.
Zonal toprak: İklim etkisiyle oluşmuş ve geniş alanlara yayılmış toprak türü.
Zygomorfik yapılar: Simetrik olmayan doğal şekiller; coğrafyada sınırlı kullanılır ama biyocoğrafyada yer alabilir.