Dijital Tapu Çağı: Türkiye Kadastrosunda Veriye Dayalı Dönüşüm
- Gökçe Bal

- 18 Tem
- 5 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 25 Eyl
Bugün Türkiye’de 58 milyondan fazla parsel, dijital ortamda saniyeler içinde sorgulanabiliyor. Peki bu nasıl mümkün oldu? Cevabı, Türkiye’de Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü (TKGM)’ün yıllara sari veri tabanları ve modern teknolojilerinde saklı. Kadastro mühendisleri, 1924’ten bu yana yaklaşık 58,5 milyon parselin ölçümünü tamamlayarak ülkenin iki boyutlu kadastrosunu oluşturdu. Bugün bu devasa gayrimenkul stokunu yönetmek, sadece klasik harita bilgisi değil, bilirkişi sistemleri, coğrafi bilgi sistemleri (CBS), mobil uygulamalar ve üç boyutlu (3B) modelleme teknolojileri ile mümkün hale geliyor.
İçindekiler
TAKBİS: Türkiye'nin Dijital Kadastro Sistemi

Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS), Türkiye’nin kadastro verilerini dijital dünyaya taşıyan omurga sistemdir. Gelişmiş veri tabanları ve CBS çözümleriyle tapu kayıtlarını elektronik ortamda saklar, işlemleri hızlandırır ve güvenilirliğini artırır. 2000’lerin ortalarında hayata geçen TAKBİS, yalnızca bilgi depolamakla kalmadı; aynı zamanda diğer kurumlarla veri entegrasyonuna da öncülük etti. Örneğin Adalet Bakanlığı ile imzalanan protokoller sayesinde e-İpotek, e-Haciz, e-Terkin gibi işlemler online hâle geldi.
Yine bu sistem sayesinde her bir parselin geometrisi, adresi (MAKS – Ulusal Adres Sistemi ile entegre) ve mülkiyet bilgileri tek merkezde toplanıyor. Böylece arsa ve bina bilgilerine ulaşmak daha kolay; yerel yönetimler ve diğer kurumlar TAKBİS verilerini kullanarak şehir altyapısı veya yatırım planları hazırlayabiliyor.
Parsel Sorgulama: Tapu Bilgileri Parmağınızın Ucunda
Kaçak inşaattan kadastral uyuşmazlıklara, pek çok harita işi “Parsel Sorgu” uygulamasıyla çözümleniyor. TKGM’nin Parsel Sorgu web uygulaması veya e-Devlet kapısı üzerinden sunulan benzer servisler aracılığıyla, bir parselin sınırları, pafta bilgisi ve yüzölçümü gibi özniteliklerine anında erişilebiliyor.
“Sistemimiz; arsa, arazi gibi taşınmazlar için yapılan parsel sorgulama işlemlerini online platformda yapmamızı sağlıyor.” diyor TKGM yetkilileri. Yani elinizde bir ada-parsel no olduğunda, o taşınmazın nerede olduğunu ve teknik özelliklerini hızlıca öğrenebiliyorsunuz. Bu süreç için haritacılar tarafından geliştirilen CBS altyapıları, uydu görüntüleri veya hava fotoğrafları kullanılarak parselin rengarenk haritasını ekranınıza getiriyor.

Öyle ki, gördüğünüz bu sistemde; gerekirse Google Haritalar, gerekirse Türkiye Ulusal Harita Sunumu (turkiye.gov.tr harita katmanları) üzerinden arsa görünümü sunuluyor. Bu hizmetler, hem vatandaşlar hem de harita mühendisleri için süreci çok daha erişilebilir ve pratik hale getiriyor. Tapu müdürlükleri farklı şehirlerde bulunan tarafların tapu işlemleri için aynı anda fiziken orada bulunma zorunluluğunu telekonferansla bile çözerken, herkes evinden parselini inceleyebiliyor.
Web Tapu ve E-Devlet Entegrasyonu: Tapu Artık Cepte

Tapu müdürlüklerinde işlem yapmak için uzun kuyruklarda beklemek artık geçmişte kaldı. Web Tapu uygulamasıyla vatandaşlar kendi taşınmazlarıyla ilgili bilgilere internetten erişebiliyor; diğer kişilere yetki verebiliyor. Hatta uzaktan başvuru yapıp evrak gönderip, yalnızca tapuda imzalarını atarak satış bile gerçekleştirebiliyorlar. Bir gayrimenkulü satmak isteyen kişi, evinden başvurusunu sisteme giriyor; tapu harcı, bedeli e-Devlet üzerinden ödüyor. Başvuru bittiğinde SMS’le bilgi alıyor ve belirlenen saatte tapu dairesine gidip işini tamamlıyor. Üstelik e-imza ve güvenlik teknolojileri sayesinde hem sahtecilik önleniyor hem zaman kazanılıyor.
Ayrıca bu sisteme mobil uygulamalar da eşlik ediyor: “Türkiye Tapu” gibi uygulamalar QR kodla dijital tapuya ulaşmayı sağlıyor. Yani tapunuz bir zamanlar kağıt teferruatı iken, şimdi cep telefonunda detaylı bir dijital portföyü gibi kullanılabilir hâle geldi.
Veri Paylaşımı: TAKPAS ile Kurumlar Arası Köprü
Tapu ve kadastro verilerinin sinerjisini artırmak için TKGM, TAKPAS (Tapu ve Kadastro Paylaşım Sistemi) modülünü geliştirdi. Bu sistem, TKGM tarafından üretilen veya arşivlenen tapu, kadastro ve harita verilerinin ilgili kurumlarla paylaşılmasını sağlıyor. Kurumlar arası veri akışı hız ve şeffaflık kazandı.

TAKPAS sayesinde belediyelerden bankalara, vergi dairelerinden kamu kurumlarına kadar birçok kuruluş, e-Belediye gibi sistemler üzerinden doğrudan TKGM verilerine ulaşabiliyor. Artık bir taşınmazın tapu kaydı, mülkiyet bilgisi ya da sınırları gibi veriler saniyeler içinde sorgulanabiliyor. Bu sistem, gayrimenkul varlıklarını adeta canlı bir envanter gibi takip etmeyi mümkün kılıyor.
Planlamalar güncel haritalar üzerinden yürütülüyor, her kurum aynı dijital harita üzerinden konuşuyor. TAKPAS, kadastro bilgisini herkesin hizmetine sunarak şehirlerin dijital hafızasını oluşturuyor. Böylece tapu sistemi ile kentsel bilgi sistemleri el ele veriyor, yatırım kararları daha isabetli ve şeffaf hale geliyor.
Yüksek Teknoloji ile Ölçüm: Dronelar, GPS ve LIDAR
Arazi ölçüm teknolojileri yepyeni bir çağa adım atıyor; artık arazide lazerle ölçüm yapan dronelar, milimetrik hassasiyetle tarama yapan 3B sistemler çalışıyor. 2018 yılında çıkan yönetmelikle, kadastro detay ölçmeleri artık GPS/GNSS alıcılı drone’lar, LIDAR tarayıcılar veya uçan kameralı sistemlerle yapılabiliyor.Bir drone, arazinin yüzeyine adeta yüksek çözünürlüklü bir tarayıcı gibi yaklaşarak her detayı milimetrik hassasiyetle görüntülüyor.

LIDAR ile gökyüzünden binlerce lazer ışını yollanıp harika bir üç boyutlu nokta bulutu oluşturuluyor. Bu sayede büyük ormanlık alanlar veya kırsal araziler daha önce aylar süren çalışmalarda bir haftada ölçülebiliyor. Yenilikçi ölçüm teknikleri, klasik total station ve GNSS yöntemlerini de tamamlayarak hız ve doğruluk katıyor. Harita mühendisleri, RTK GPS sistemleri ve ileri düzey ölçüm ekipmanlarının yanı sıra artık insansız hava araçları ve yeni nesil kameralar kullanıyorlar; bu sayede geleneksel iki boyutlu haritalama anlayışı geride kalırken, mekânsal veriyi üç boyutlu olarak üreten ileri teknolojiler öne çıkmaya başladı.
3B Kadastro ve Dijital İkiz Kentler
21. yüzyıl az önce bahsettiğimiz gibi artık iki boyutla yetinmiyor. Türkiye’de 1 Ocak 2025’ten itibaren kat mülkiyeti ve kat irtifakı işlemlerinde, mimari projelerle birlikte üç boyutlu sayısal yapı modeli gönderilmesi zorunlu hale gelecek. Yani her yeni bina, tapu dosyasında artık bir dijital ikiz olarak yer alacak. Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Hakan Gedikli, bu uygulamanın gayrimenkul sektöründe köklü bir dönüşüm yaratacağını ve Türkiye’nin dijitalleşme vizyonuna güçlü bir katkı sunacağını belirtiyor. Böylece şehirlerin gerçek zamanlı dijital ikizleri oluşturuluyor; her yapının geometrisi, yüzölçümü, cephe ve kat bilgileri sayısal ortama aktarılıyor ve detaylı biçimde modelleniyor.

Bu kapsamlı 3B kadastro projesinde bin bir teknoloji bir araya geliyor. Fotogrametrik yöntemlerle şehrin fotoğrafı çekiliyor, uydu ortofotolarıyla birleştiriliyor; CityGML, CityJSON gibi standart veri formatlarında 3B veri tabanları kuruluyor. Her bina, GIS tabanlı platformlar üzerinde taranıp kontrol ediliyor: TKGM’nin geliştirdiği sistemlerle 400 maddelik bir kontrol listesiyle kalite güvenceye alınıyor, REST API’ler ve WebGL ile interaktif sorgu yapılabiliyor. Sonuçta, vatandaşlar yeni bir binanın metrekare, cephe, oda sayısı gibi detaylarına akıllı şehir uygulamaları veya mobil web arayüzüyle erişebilecek.
Bu veriler, enerji planlamasından kültür varlıklarını izlemeye; afet yönetiminden trafik analizine kadar pek çok alanda kullanılacak. Örneğin deprem sonrası arama-kurtarma ekipleri, 3B kadastro sayesinde yıkılan binaların içini sanal olarak görüp en hızlı müdahale rotasını belirleyecek. Ya da vergi dairesi, tapuda kayıtlı metrekaresi ile fiziki ölçüsü farklı binaları hızla tespit edip adil vergilendirme yapabilecek.
Kadastro ile Çözümler ve Geleceğe Bakış
Modern tapu-kadastro teknolojileri, birçok soruna çözüm getiriyor. Uzun kuyruklar, karışık kağıt arşivler, şehirlerarası bürokratik gecikmeler nihayet geride kaldı. Artık farklı şehirlerde yaşayan mülk sahibi ve alıcı, Web Tapu sistemi sayesinde görüntülü görüşme yoluyla işlemleri uzaktan tamamlayabiliyor; imzalar aynı anda, farklı yerlerden atılabiliyor. Tapu arşivlerindeki belgeler ise taranarak elektronik ortamda saklanıyor; yeni genelge ile bu taramalı belgeler aslını tutuyor, fiziki arşive ihtiyaç kalmıyor. Dolayısıyla sahtecilik riski azalıyor, bilgiye erişim süresi saniyelere iniyor.
Deprem anında dijital kadastro hayat kurtarıyor. Yıkım sonrası yapıların GPS koordinatları, uydu haritalarıyla saniyeler içinde eşleştirilebiliyor. Ayrıca yeni bina inşa edildikçe “dijital bina” modeli de sisteme otomatik işleneceği için iskansız yapı takibi kolaylaşacak. Kaçak yapılara müdahale hızlanacak, şehir planlaması etkinleşecek. Bir başka örnek ise Akıllı Şehircilik. Belediye, 3B bina verisinden elde ettiği gölge analizleriyle şehirdeki güneş potansiyelini hesaplayacak veya toplu konut projelerini hak sahiplerinin profiline göre dizayn edebilecek.

Bu dönüşüm, harita mühendislerini de ön plana çıkarıyor. Geleneksel manuel ölçüm yöntemleri geride kalarak, 3D lazer tarayıcılar ve Kinect sensörler gibi ileri teknoloji cihazlar artık günlük uygulamalarda yaygın şekilde kullanılıyor. Python ile otomasyon kodlayan mühendisler, sahada bir drone pilotu kadar teknoloji odaklı çalışıyor. Ve sonuçta herkes için hızlı, güvenli ve şeffaf bir tapu-kadastro sistemi ortaya çıkıyor. Ölçülen her parsel, çekilen her drone karesi, modellenen her bina geleceğin tapu sistemine bir tuğla oluyor. Böylece Türkiye’nin kadastro ağı, canlı ve eksiksiz bir şekilde dijital ekranda hayat buluyor.


































Yorumlar