top of page

Sadece Yol Değil: GNSS ile Koşuyor, Sipariş Veriyor, Eş Buluyoruz

Bu yazıyı okurken dünyaya bir iz bıraktığının farkında mısın? Daha da ileri gideyim: Koşarken, yürürken, yemek siparişi verirken, sevgili ararken, kargonu beklerken bile yukarıdan birileri seni izliyor. Üstelik nerede ne yaptığını not ediyor.

Hayır, komplo teorisi anlatmayacağım. Bahsedeceğim şey, GNSS, yani küresel navigasyon uydu sistemlerinin hayatımıza ne kadar sızdığı.

  • GNSS Nedir?
  • Sağlık Uygulamaları ve GNSS
  • Online Restoran Siparişleri ve GNSS
  • Tanışma Uygulamaları ve GNSS
  • Taşımacılık ve GNSS
  • Uçuş Seferleri ve GNSS

GNSS uyduları dünyamızın çevresinde dönüyor, her saniye veri yağdırıyor. Ve biz sadece bir harita uygulamasını açtığımızda değil, arka planda çalışan pek çok sistemle o verileri zaten alıyoruz. Farkında olmadan uydularla ortak bir yaşam kurduk. Daha çok biz insanların fayda gördüğü bu komşuluk ilişkisine dijital kommensalizm diyebiliriz sanırım.

GNSS (Küresel Konum Belirleme Sistemi), uyduların yaydığı sinyaller sayesinde dünyadaki herhangi bir noktanın konumunun belirlenmesini sağlar. Başta yalnızca Amerikan GPS uydularıyla sınırlıyken, bugün Avrupa’nın GALILEO’su, Rusya’nın GLONASS’ı, Çin’in BeiDou’su gibi sistemlerle daha da genişlemiş ve güçlenmiştir.

Ama her teknolojinin bir sınırı var: GNSS açık gökyüzünde harikalar yaratırken, kapalı alanlarda, tünellerde, kalın beton yapılar arasında ya hiç çalışmaz ya da ciddi kesintilere uğrar. Bunun temel nedeni, uydu sinyallerinin zayıf olması ve bu sinyallerin çevresel yapılar arasında yansımalara uğramasıdır. Özellikle şehir içindeki yüksek binalar arasında multipath etkisi oluşur; bu da sinyalin doğrudan değil, yansıyarak alıcıya ulaşmasına sebep olur ve konum doğruluğunu düşürür.

İstersen şimdi telefonunun ayarlar kısmına girip bak: “Son konum istekleri” listesinden hangi uygulamanın seni ne zaman izlediğini öğrenebilirsin. GNSS hayatımıza salça oldu diyoruz ama belki de biz kendimizi sürekli konumlandırmak istiyoruz, olamaz mı? Sen itiraz etmeden, sana bunu örneklerle açıklamak istiyorum.

Spor yaparken GNSS

Kullandığımız mobil uygulamalarla konum bilgisi paylaşıyoruz.  GNSS uyduları her adımımızda bize sinyal gönderiyor.

Hafta sonu koşuya mı çıkacaksın? Eskiden sadece bir koşu ayakkabısı yeterken, artık uydular olmadan koşmuş sayılmıyoruz. Kaç kilometre koştun, kaç kalori yaktın, nabzın kaçlarda seyretti, hızın kaçtı ve geçen haftaya göre ilerleme var mı? Hepsi akıllı saat veya telefonundaki GNSS destekli uygulamalardan sağlanan verilerle sana sunuluyor.


Yemek söylerken de uydular...

Yemek siparişi verdiğimiz mobil uygulamaları kullanırken evimizin, iş yerimizin konumunu kuryelerle ve restoranlarla paylaşırken GNSS uydularını kullanıyoruz..

Acıktın ve yemek söyleyeceksin diyelim. Civardaki restoranları listeleyen uygulama, siparişinin yola çıktığını gösteren bildirim, kurye takibi sisteminin "kapıya yaklaştı" bildirimi... Hepsi GNSS verisiyle çalışıyor. Sıcak dürüm yiyorsan, GNSS sistemi sayesinde önce yakındaki restoranı seçtiğin, sonra da kurye seni bulabildiği için.

Kimimizin eşini bulduğu, kimimizin arkadaş edindiği tanışma uygulamaları peki?

Aşkta bile uydular işin içinde desem, abartmış olmam. 1 km yakınındaki biriyle eşleşebilmen için yine GNSS devreye giriyor. Tinder, Bumble, Happn gibi uygulamalar konum verilerini kullanıyor. Ama Happn bir adım ileri gidip flörte zamansal bir boyut katıyor: Kiminle kaç kez yolunun kesiştiğini, en son nerede ve kaç kere denk geldiğini bile gösteriyor. Yani GNSS artık sadece “nerede olduğumuzu” değil, “nerelerde kimlerle çarpıştığımızı” da kaydediyor.

GNSS uydu sinyalleri ile yakın çevresinde tanışma, dating uygulaması kullanan  bir kişi

Sokakta sessizce yanından geçen biri, algoritmaya göre senin “the one”ın olabilir. Örneğin, en sevdiğin tavuk pilavcıyı senin gibi sık sık ziyaret eden ama hiç senin tarzın olmayan biriyle uygulama seni eşleştiriyor ve potansiyel ruh eşin diyebiliyor. Hatta seni de potansiyel eş olarak ona öneriyor. Kime denk geleceğin belli mi olur? Ya da eski sevgilinle ortak uğraklarınız hâlâ aynı. Uygulama sana sürekli "potansiyel ruh eşin" diye onu öneriyor.

Yenisini ararken kafan karıştı mı? Geri bildirim gönder bari: “Bu yol kapalı, başka rota öner.” diye. Nasibin seni bulur lafını söyleyen atalarımız, işlerin bu seviyeye geleceğini hiç düşünmemişlerdir herhalde.

Kargo beklerken de mi GNSS uyduları?

Taşımacılık, lojistik, kargolama işlerinde GNSS uydularının sinyalleri ile planlama yapılır, akıllı telefonlarda takip sağlanır.

"Kargonuz dağıtım aracına yüklenmiştir." Bu cümle kulağa sıradan geliyor ama arkasında GNSS’ten gelen koordinat bilgisi var. Sadece Türkiye için düşünmemek gerekir. Çin’den sipariş ettiğin tablet kılıfının dağıtıma çıktığı bilgisini, Avrupa’dan soğuk günler için sipariş ettiğin bir montun hâlâ kargo deposunda beklediğini veya hangi aktarma şehrindeki depoda olduğunu da görebiliyorsun. Yani sana ulaşması ayları bulsa da, onun izini hiç kaybetmiyorsun. Siparişinin her aşaması kaydediliyor. Gümrükte ne kadar beklediğini, hangi plakalı araca yüklenip, hangi soyadlı kurye ile dağıtılacağını bile öğrenebiliyorsun. Gerçek zamanlı çalışan bu sistem, tüm bilgiyi uydudan alıyor ve aldığı bilgiyi de optimizasyonda kullanıyor.

GNSS uydu sinyalleri ile taşımacılık, kargo teslimatlarının konum ve zaman bazlı optimizasyonu sağlanır

Kuryenin sadece bir mahalledeki 15 konuma rota optimizasyonu yapmadan teslimat yapması neredeyse mümkün değil. Uydu navigasyon sistemleri sayesinde trafik nerede yoğun, nerede kaza var, yol kapalı mı, hangi sokaktan girerse sıradaki dağıtım konumuna daha kısa sürede ulaşır gibi detaylar bile hesaplanabiliyor. Son zamanlarda "yerelleşmiş lojistik" adı verilen sistem de bu sayede yüksek performansla çalışıyor. Sana en yakın teslimat noktalarını uydular sayesinde tespit edip planlama yapabiliyorsun.

Uçak seyahatlerinde de mi GNSS?

Evet! Diyelim ki aktarmalı bir uçuşla seyahat ediyorsun ve ilk uçuş geciktiği için bağlantıyı kaçırdın. Sonraki uçuşu kaçırmak sadece tatil planlarını değil, vize sürecini bile etkileyebilir. Asıl belge sayılmasa da yardımcı kanıt olarak, tam bu noktada devreye Flightradar24 gibi uygulamalar giriyor: Hangi uçuşun nerede, ne zaman, ne kadar gecikmeli indiğini göstererek, yaşadığın durumu destekleyen bir kayıt sunabiliyor. Gerçek zamanlı uydu verileri sayesinde, havadaki her uçağın gökyüzündeki izi artık cebimizde.

Özetle, GNSS hayatımıza usulca salça oldu diyebiliriz. Başta “yol bulalım” diye hayatımıza dahil ettiğimiz teknoloji şimdi her yerde bizimle. Selvi ve Buğdaycı (2019), sadece telefonla değil, saatten gözlüğe kadar her şeyin seni konumlayabileceğini bize söylemişti. Peki sırada ne var dersin?

Gerçekten bu uydular mı bize salça oluyor, yoksa biz mi her an görünür olmak istiyoruz?

Kaynakça:

  1. Ma, Xiao. (2017). What Happens in Happn: The Warranting Powers of Location History in Online Dating. Proceedings of the 2017 ACM Conference on Computer Supported Cooperative Work and Social Computing (CSCW '17), pp. 41–50. https://doi.org/10.1145/2998181.2998241

  2. Selvi, H. Z., & Buğdaycı, İ. (2019). Konum Tabanlı Hizmetler Teknolojisi ve Yeni Gelişmeler. 17. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı, TMMOB HKMO, Ankara.




1 Comment


Oguz Ozalp
Oguz Ozalp
4 gün önce

Harika bir yazı olmuş Gülizar eline sağlık.

Like
bottom of page